Mersinin Kronolojisi


1- Mersin, güneyi deniz, kuzeyi, doğusu ve batısı tarihle çevrili bir yeni kenttir. Helenistik döneme ait olduğu sanılan Zefiryum Kenti kalıntılarına şehrin merkezinde, bugünkü Kültür Merkezi Binası yakınlarında rastlanmıştır ama yeterli bilgi ve görünürde izi yoktur.
Artik Mersin’in orta yerinde kalmış olan “Yumuktepe” de Yontma Taş Devrinden günümüze kadar üzerinde yaşamın hiç eksik olmadığını biliyoruz. Yine şehir içinde kalmış “Viranşehir” de ve çok yakın köylerdeki kalıntı, buluntular ve belgelerle yüzyıllar öncesine gitmek mümkün. Ancak bu bilgiler tanıtmaya çalıştığımız “Mersin Şehri” ile doğrudan ilgili değil. Şehir içinde 150 yaşında bir bina veya sokak, yaşlı bir ağaç hatta isim bulmak mümkün değil.

2- M.Ö. 5. Yüzyılda Heredot, (diğer adı murt olan bitkiye) MERSIN diyerek yazdı. Eskiden Akdeniz ve Ege kıyılarında oldukça fazla olduğu anlaşılan Mersin ağacı (yahut bitkisi) bölgemizde halen hemen tamamı tarım alanı dışında ve doğal olarak bulunmaktadır.

3- 1516 Mersin ve Tarsus yöresi Osmanlı yönetimine girdi.

4- 1670 Evliya Çelebi “Gerendir Nehri’nden sonra Mersin Oğlu denilen 70 haneli bir Türkmen Köyü’ne misafir olduk” dedi.

5- 1812 Bir İngiliz Kaptan “ Biri birinin üstüne yapılmış birkaç kulübeden oluşan bir yer” olarak not aldı.

6- 1832 Mısırlı İbrahim Paşanın Çukurova’yı işgal etmesi ve pamuk üretiminde gerçekleştirdiği yenilikler bölgenin çehresini değiştirdi ve özellikle Mersin’in büyümesini tetikledi.

7- 1838 Batı Avrupa ülkeleri ile imzalanan serbest ticaret anlaşması ve tanzimat fermanıyla imparatorluğa yabancı sermayenin girmesine, gayri müslim vatandaşlara ve levanten denilen yabancı tüccar ve işadamlarına kolaylıklar ve imtiyazlar sağlandı. Bu durum deniz kıyısındaki diğer kentlerin ve özellikle Mersin’in gelişmesinde çok etkili oldu.

8- 1839 Yöre yeniden Osmanlı yönetimine bağlandı.

9- 1842 Adana Vilayet salnamesinde Mersin’den “Bazı kayık ve gemilerin uğramaya başladığı” yer şeklinde bahsedildi.

10- 1852 Mersin, Tarsus kazasına bağlı nahiye yapıldı.

11- 1853 Sultan Abdülmecid, Latin Katoliklerin deniz kıyısında kilise yapmalarına izin verdi. (Şimdiki İtalyan Katolik Kilisesi)

12- 1855 Adana Valiliğine gönderilen bir fermanda “... Tarsus kazası civarında Mersin iskelesi nam mahalde deniz kenarındaki kumluklar üzerine dükkan ve ev yapmak isteyen bazı kimseler” olduğunu ancak “
İstanbul’da Deftername-i Amire’de Mersin iskelesi ve karyesi (köyü) hakkında bir kayıt olmadığı gibi, bir vakıf ve arazi dahilinde olup olmadığı anlaşılamamıştır” denildi.

13- 1859 Süveyş kanalı inşaatına başlandı. Bu inşaata kereste ihracatı Mersin’in büyümesinin önemli nedenlerinden biri oldu.

14- 1861 Sultan Abdülmecid’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan adına şimdiki Eski Cami’ nin Uray Caddesi köşesindeki çeşme yaptırdı. Lazkiye ve Beyrut tan göçler başladı.

15- 1863 İlk fabrika (çırçır) açıldı.

16- 1864 Tarsus’tan ayrılıp Kalınlı, Göğceli ve Elvanlı nahiyelerini de içine alarak “Kaza” oldu. İlk Kaymakam: Halepli Mahmut Gürani.

17- 1864 Mısır’dan getirilen önemli miktar pamuk tohumu üreticiye dağıtıldı. Pamuk üretiminin yaygınlaşması sağlandı.

18- Şimdiki "Taşhan" ın önünde "Taş İskele" yapıldı.

19- 1870 Eski Cami ve Ermeni Ortodoks Kilisesi inşa edildi.

20- 1878 Arap Ortodoks Kilisesi inşa edildi.

21- 1871 Şimdiki adıyla ” Taşhan” iş merkezi inşa edildi.

22- 1872 İlk Rüştiye açıldı.

23- 1873 “Mersin Belediyesi” kuruldu. (İlk başkan Salih Bey)

24- 1875 Adana - Mersin karayolu açıldı.

25- 1876 Şimdiki Nüzhetiye Camisi "Maroni Kilisesi" olarak yapıldı.

26- 1877 Şehirde 98 dükkân, 50 toptancı, 55 değirmen, 38 fırın, 22 imalathane, 10 boyahane, 32 cami, 12 kilise, 91 mektep bulunduğu tespit edildi.

27- 1879 Nüfusun önemli bir kesiminin Rum, Suriye ve Lübnan’ lı Hıristiyan ve diğer yabancılardan oluştuğu, Türklerin devlet memuru veya taşımacılık işlerinde çalışan azınlık olduğu yazıldı.

28- 1880 Toplu hâkimli Ticaret Mahkemesi kuruldu.

29- 1880 Eski, basit fenerin yanına yeni bir deniz feneri yapıldı.

30- 1880 Adana Vilayet Salnamesine göre şehirde 48 büyük mağaza, 3 hamam, 4 otel, 500 dükkân vardı.

31- 1882 İlk Medrese açıldı.

32- 1884 Müftü Camii inşa edildi.

33- 1884 Ziyapaşa Gazinosu açıldı.

34- 1885 Şimdiki bitpazarının yerinde Rum Ortodoks kilisesi yapıldı.

35- 1886 Adana - Tarsus - Mersin Demiryolu hizmete açıldı.

36- 1886 Orta Doğunun en büyük ticaret merkezlerinden birisi olma yolundaki Mersin’de konsolosluk sayısı 12 yi buldu.

37- 1886 İstasyon – Gümrük Meydanı ve ayrıca Mesudiye Mah. Soğuksu Cad. Aralarına özel dekovil hattı kuruldu.

38- 1886 18 Aralık. Mersin Ticaret Odası kuruldu.

39- 1888 Osmanlı Bankası ve Ziraat Bankası açıldı.

40- 1888 “Sancak Merkezi” oldu. Tarsus, Adana’dan ayrıldı, Mersin’in ilçesi yapıldı.

41- 1890 Bu yıl gelen vapur sayısı 264, yelkenli sayısı 1004 olarak tespit edildi.

42- 1890 Daha çok gayri müslimlerin çıkardığı gazeteleri basan “Papazın Matbaası” kuruldu. ( İlerdeki yıllarda sahip değiştirip “Yeni Mersin Matbaası” adını almıştır)

43- 1890 Gayri müslim kızlar için okul açıldı.

44- 1891 Duyun-u Umumiye için yapılan envanterlerde şehir nüfusunun 5 000 Müslüman, 4 000 diğer dinlerden olmak üzere 9 000 civarında ve gelip geçici insanların çokluğunun dikkat çekici olduğunun belirlendiği, geniş sokaklı şehirde evlerin beyaz kesme taştan, tek katlı, üstü teraslı olduğu, her yıl yeni bir mahalle eklendiği yazıldı.

45- 1896 İlk İçkili saz açıldı. Adı “Şıh’
ın Sazı” idi.

46- 1897 Mersin’in Rum zenginleri bu günkü “Atatürk Evi” ni inşa etti.

47- 1898 Pamuk işleyen ve buz üreten bir fabrika kuruldu.

48- 1899 Çok sayıda aile Girit’ten gelip yerleşmesiyle İhsaniye Mahallesi kuruldu.

49- 1900 Hızla büyüyen şehir, Mesudiye, Mahmudiye, Nusretiye, Kiremithane, Hamidiye ve İhsaniye gibi yeni mahalleleriyle yılda 300 ton pamuk işleyip 200 ton bez üreten, buharla çalışan yeni bir fabrikasıyla, Tipik Avrupa Akdeniz kentleri görünümündeki yaşamıyla yeni yüzyıla heyecanla, hareketle, umutla başladı. Nüfus 23.443 idi, 1584 mesken, 320 dükkan, 14 meyhane, 2 gazino, 5 lokanta .... vardı.

50- 1900 Gümrük Meydanı’na “Yeni Cami” inşa edildi.

51- 1900 Şimdiki gökdelenin yerine un fabrikası yapıldı.

52- 1901 Eski vilayet konağı (Bugünkü İl Sağlık Md. Binası) yapıldı.

53- 1903 Pamuk işleyen ve buz üreten bir fabrika daha kuruldu.

54- 1903 "Hadra Hamamı" yapıldı.

55- 1906 Yahudiler için bir havra açıldı.

56- Mersin - Adana demiryolu Haydarpaşa - Bağdat hattıyla birleşti.

57- 1909 Rüştiye mektebi, İdadi’ye dönüştürüldü. (İşgalde Fransızlar kapattılar)

58- 1910 10 Ocak. İstanbul dan gelen Tanin Gazetesi Yazarı Ahmet Şerif , Mersin için şöyle yazdı “ Mersin’in ilerlemesi halkının isteği veya hükümetin çalışması ve teşvikiyle olmamıştır. Hep yabancıların lehine, yerlilerin aleyhinedir. Dışarıdan gelenler kazandıkça, yerliler, hak sahibi olanlar kaybetmiştir. Mersin Mersinlilerin zararına ilerlemiştir.

59- 1910 Yağ fabrikası kuruldu. (İngiliz fabrikası olarak anılır)

60- Şimdiki Limanın orta yerine "Gaz İskelesi" yapıldı.

61- 1911 Çırçır, Un, pres, çeltik fabrikaları peş peşe açıldı.

62- 1912 Haftada iki kez yayınlanan “Tarsus” gazetesi (Mersin’de) basılmaya başladı.

63- 1912 Tramvay tesisi hizmete açıldı.

64- 1918 5 Kasım. Atatürk geldi. Mersin’in işgal edileceğini sezmişti ve bu gelişi muhtemel Çete Savaşı için önerilerde bulunmak içindi.

65- 1914. 1927 yılına kadar sürecek önemli bir gerileme dönemi başladı. 1. Dünya savası nedeniyle Türk’lerin cepheye gitmesi, Müslüman olmayanların göçmesi, mübadele sonucu Rumların gitmesi, sömürgeci düşmanların işgali ve kurtuluş mücadeleleri sonucu nüfus da önemli bir azalma oldu, ticaret hacmi küçüldü.

66- 1918 17 Aralık. Şehir, İngilizler tarafından işgal edildi.

67- 1919 2 Ocak. Fransız kuvvetleri işgale katıldılar. Caddeler işgal süresince İngiliz, Fransız, yunan, Suriye, ermeni bayrakları ile donatıldı.

68- 1919 20 Ocak "İlk kurşun" Mersinde atıldı.

66- 1919 20 Kasım. İngilizler çekildiler. İşgalci olarak Fransızlar kaldı.

69- 1920 17 Mart Fransızlarla silahlı çatışma başladı.

70- 1920 1 Mayıs Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Mersin şubesi kuruldu.

71- 1920 Türk Ocağı okuma odaları açılarak kütüphane ile tanışıldı.

72- 1920 İlk Yazlık sinema açıldı.

73- 1922 3 Ocak. Her anı ayrı bir öykü olan çete savaşları sonunda, Mersin düşman işgalinden kurtuldu.

74- 1922 Mersin’in ilk gazetesi “Doğruöz” çıkmaya başladı.

75- 1922 Turan Spor adıyla Kırmızı-Beyaz giysili spor kulübü kuruldu.

76- 1923 17 Mart. Atatürk Mersin’e geldi. O gün Ata’ mız dönemin en önemli ulaşım aracı olan trenle geldi ve istasyonda büyük bir kalabalığın coşkun sevinciyle karşılandı. Civar köy ve kasabalardan gelen insanlar o küçücük Mersin’de büyük bir kalabalık oluşturdular. Heyecan ve gurur içindeydiler, onu yakından görebilmeleri için yaya olarak geçmesini rica ettiler.“ Gönüllerin Paşası” bu isteği kabul etti ve hazırlanan arabaya binmeyip, halkın arasından yürüdü. Bir yanda kurbanlar kesiliyor, diğer yanda onu daha yakından görmek için dalgalanan kalabalık “yaşa, varol” diye bağırıyordu. Atatürk, Mersinlilerin sevgi gösterileri arasında yürüyerek geçti. Askeri kıta’yı teftiş etti. Hükümet binasında bir süre dinlendi ve sonra belediye binasına doğru ilerledi. Yolda gördüğü güzel binaları ihtiyar bir Mersinliye sordu. Aldığı cevap üzerine "Bu adamlar bu memlekette para kazanıp bu güzel binaları yaparlarken siz ne yapıyordunuz" dedi.. İhtiyar hiç düşünmeden " Yemende, Balkanlarda askerlik yapıyorduk, savaşıyorduk Paşam" Dedi. Paşa gülümsedi ve yüzünün ifadesi değişti. Yaşlı adama başka bir söz etmedi. (Atamız sonraki zamanlarda Mecliste, Mersin ziyaretinin konuşulduğu sırada, bu konuşmayı aktarır ve “Hayatımda cevabını bulamadığım sözlerden biri de budur” der) Aynı yürüyüş sırasında yolunu kesen bir Hıristiyan Arap genç kız elindeki çiçekleri ona sundu ve bu sırada yaklaşan Arap tüccarlar ondan, Suriye’yi de kurtarmasını istediler. Atatürk Milletler kendi geleceklerini kendileri tayin ederler dedi. Belediye binasında çeşitli görüşmeler yapıldıktan sonra Müdafa-i Hukuk Cemiyeti binasına gidildi. Burada yapılan görüşmeler bitince alt kattaki “Gençler Yurdu” nu ziyaret etti. Binanın eksiklerini gördü ve 1 000 lira bağışta bulunarak buranın “Türk Ocağı”na dönüştürülmesini istedi. Yine belediyedeki öğle yemeğinden sonra halka hitap etmek üzere Millet Bahçesine giderken kendilerini bağlı bulundukları cemaatin adıyla tanıtanlara, Türk yurdunda, cemaat yoktur, Türk vatandaşı vardır. Dedi.. Şimdiki Cumhuriyet Alanının güney kısmında bulunan Millet Bahçesinde Dr. Reşit Galip, Atatürk’ün de hoşuna giden, güzel bir konuşma yaptı. Ardından kürsüye çıkan Atatürk bu gezideki memnuniyetini belirtip teşekkür etti ve şöyle seslendi: Mersinliler, memleketiniz, beldeniz Türkiye’nin çok mühim bir noktasında bulunuyor ve çok mühim ticaret noktasıdır. Memleketiniz bütün Dünya ile Türkiye’nin irtibatı noktasının en mühim bir yeridir. Bunu sizler benden iyi biliyorsunuz. Fakat bilmelisiniz ki –açık söyleyeyim- memleketinize hakim bulunmuyorsunuz..... Sizin için zafer ve terakki sahası iktisadiyatta ve ticarettedir....Bunu takdir ediyorsanız çok çalışmaya mecbursunuz. Aksi halde memleketin gerçek sahibi olduğunu söyleseniz bile kimseyi inandıramazsınız. Bu hakikatle dolu sözlerim acıdır, fakat, hakikatı ifade ediyorum...... Son sözüm olmak üzere; bu memleketin hakiki sahibi olunuz.

77- 1924 Konutlar için elektrik üretimine başlandı.

78- 1924 “Mersin Vilayeti” kuruldu. İlk Vali Hilmi Cerit.

79- 1925 20 Ocak. Atatürk geldi ve 11 gün “Atatürk Evi’nde “ (Atatürk evi için bakınız Yumuktepe.com) misafir oldu.

80- 1925 Baro kuruldu.

81- 1925 Tapu ve Nüfus kayıtları yandı.

82- 1925 İlk Kışlık sinema açıldı.

83- 1925 16 Ağustos. Mersin İdman Yurdu spor kulübü kuruldu. İlk yıllarda sporun her çeşidiyle ün yaptı. Mersin halkına sporu tanıttı ve sevdirdi. Sonradan tamamen futbol kulübü haline geldi. Mersin’de yaşayan ancak kendini misafir olarak görenler şehre sahip çıkmadığı gibi Mersin İdman Yurdu’na da sahip çıkmadı. “Asansör takım” diye hafife alınarak bahsedildi.

84- 1926 İlk sebze ve meyve hali binası yapıldı. (Bu günkü kasaplar çarşısı)

85- 1926 Mersin Liman Şirketi kuruldu ve ilk beton iskele yapıldı.

86- 1926 Makarna fabrikası açıldı.

87- 1926 Mersin Ticaret ve Zahire Borsası kuruldu.

88- 1926 Mersin halkında toplanan ve şehrin adı verilen uçak THK na hediye edildi.

89- 1926 50 aboneli İlk telefon sistemi kuruldu.

90- 1927 11 Ağustos. “Mersin Tüccar Kulübü” kuruldu.

91- 1927 Belediyenin yaptığı sayımda nüfus 11.270 olduğu anlaşıldı.

92- 1929 K.Milliye Caddesi ve Fabrikalar Caddesi asfaltlandı. (Taşrada ilk asfalt cadde olabilir ?)

93- 1929 Termik santral kuruldu.

94- 1929 Mersin Ticaret Bankası A.Ş. kuruldu.

95- 1930 20 Şubat. “Yeni Yurd” adlı ilk kültür dergisi çıktı.

96- 1930 Belediye şehir bandosu, musiki ve Tiyatro okulu açıldı.

97- 1930 Avusturya’ lı Prof. Jansen’den Mersin’in İmar Planını yapması istendi. 1938 yılında onanan plana göre mevcut durumda en önemli cadde Uray Caddesi idi. O zamanki adı Kurtuluş olan İstiklal Caddesi İstasyon ile İleri İlkokulu arasında idi. Kentin merkezinde gayri müslümler, batısında Suriyeden göç edenler, kuzeyinde Girit’ ten göç edenler yerleşmiş idi.

98- 1932 Dekovil ve Tramvay rayları söküldü.

99- 1933 Silifke Vilayeti ile Mersin Vilayeti, “
İçel Vilayeti” adı altında birleşti. İl merkezi Mersin oldu.

100- 1933 24 Şubat. Mersin Halkevi açıldı.

101- 1934 Dr. Remzi (Gönenç) Halkevi yayınlarından ilkini “Sıtma nedir? Nasıl korunulur?” isimli kitapla gerçekleştirdi. (Sıtma Çukurova’nın günlük yaşamının bir parçası, sağlık sorunlarının önde geleni idi.)

102- 1934 Mersinde çok küçük çaptaki Millet Hastanesi, Memleket Hastanesi olarak isim değiştirdi.

103- 1935 Nüfusun 17.700 olduğu anlaşıldı.

104- 1937 Kapalı kısmı ahşaptan olan ilk stadyum yapıldı.

105- 1937 Mersin, Dünyanın en gözde arkeoloji ve tarih merkezlerinden birisi olma fırsatı yakaladı. 9000 Yıldan beri üzerinde yaşamın hiç eksilmediği ve tarihin kesit olarak görünebildiği "Yumuktepe" üzerinde kazılar başladı.

106- 1938 Ev ve işyerlerine şebekeli su verilmeye başlandı.

107- 1938 Ocak Halkevi "İçel" isimli bir dergi yayımlamaya başladı.

108- 1938 20 Mayıs. Atatürk geldi. 23 Mayıs ta garda son kez uğurlandığı sırada Belediye Başkanına elindeki bastonla şehrin kuzeyini göstererek “Kuzeye doğru beş geniş cadde açılmasını bildirmiştim. Neden bu güne kadar başlamadınız?” dedi. Başkanın cevabı üzerine “ Olmaz öyle şey. Bu caddeler açılmalıdır. Güneyden kuzeye doğru olmasına dikkat ediniz. İskân sahası o tarafa kaysın” dedi. Doktorların dinlenmesi gerektiğini söylediği hasta günlerinde bu yolculuk ve bitmek bilmeyen geçit töreni onu çok yordu.

109- 1938 Kapıdan girince sol tarafın Müslüman olmayanlara sağ tarafın Müslümanlara ayrıldığı mezarlık açıldı. (Bunun şehrin en önemli özelliklerinden biri olduğu devamlı olarak işlenir.)

110- 1939 Sümerbank satış mağazası açıldı.

111- 1941 23 Haziran. Refah isimli gemimiz Mersin açıklarında batırıldı. 167 Deniz askerimizin şehit oluşu bütün şehri yasa boğdu.

112- 1942 Mersin Kız (Sanat) Enstitüsü açıldı.

113- 1943 Mersin Ticaret Orta Okulu açıldı.

114- 1944 Halkevi Binası (Bu günkü adıyla Kültür Merkezi ) inşaatına başlandı.

115- 1944 23 Nisan. Heykeltıraş Kenan YONTUÇ tarafından yapılan, Cumhuriyet Alanındaki Atatürk heykeli açıldı.

116- 1944 Mersin’in çok şeyini borçlu olduğu büyük insan Tefvik Sırrı Gür şehri liseye kavuşturdu.

117- 1945 Mersin (Erkek) Sanat Enstitüsü açıldı.

118- 1945 Nüfus 16.200 olarak sayıldı.

119- 1945 Şehir Ekonomik alanda olduğu kadar sanat ve kültür alanında da ilerlemeye devam etti.. Bu konuda Halkevi’nin etkisi çok fazla idi. “Mersin Halkevi Kültür Dergisi Eylül Sayısı”nda yazılanların bir kısmı şöyle oldu: Eylül 1945, Fındıkpınarı yaylasına gezi tertip edildi ve 3 perdelik bir oyun sergilendi. 550 seyirci katıldı. 205 Hasta bedava muayene edildi, ilaçları ve iğneleri bedava temin edildi. Fındıkpınarı ve civar köylerden gelen vatandaşlarımızla sohbet edildi. Dil bayramı nedeniyle “Dil konusu” üzerine seçkin ve olgun bir kalabalığa konferans verildi. Şeker bayramı nedeniyle bayramlaşma töreni yapıldı. Salonumuzda düğün yapıldı. İzmir’den gelen sanatçı tarafından keman konseri verildi. Kütüphaneden bir ayda 1 113 kişi kitap aldı. Bir ayda 57 adet yeni kitap geldi.

120- 1946 29 Ekim. Türkiye’nin en modern tiyatro salonuna sahip olan, kültür ve sanatın bir çok dalında hizmet verecek şekilde bölümleri olan, sinema salonu olan, düğün, balo salonları olan olağanüstü bir bina (olağanüstü hikayesini de barındırarak) açıldı. Bu bina Mersin Halkevi binası idi.

121- 1946 29 Ekim. Mersin’e ikinci bir Türk Büyüğünün (İkinci adam: İsmet İnönü’ nün) heykeli yapıldı.

122- 1947 Prof. Garstang Yumuktepe kazıları hakkında bilgi verdi.

123- 1947 10 Aralık deprem oldu.

124- 1948 Mersinli Ahmet (Ahmet Kireççi) Londra’da yapılan Dünya Olimpiyatlarından grekoromende altın madalya getirdi.

125- 1949 Ticaret Orta Okuluna Lisesi de eklendi.

126- 1950 20. Yüzyılın ortasında Mersin, çay bahçelerinde canlı müzik dinlenen, Cumhuriyet Baloları yapılan, tenis oynanan, şiir, müzik etkinlikleri, çay partileri yapılan, sineması, yerel radyo yayınları olan, işadamlarının, ev hanımlarının bisiklet kullandığı, yeni inşa edilmiş hastanesi, 1 000 aboneli telefon sistemi ile nereden baksanız modern, huzurlu, yoksulu yok denecek az, orta gelirli sade bir Avrupa kıyı kenti görünümündeydi. Türkiye’nin ilk kez bir bayan belediye başkanı olarak Müfide İlhan görevdeydi.

127- 1952 yapımına 1946 yılında T.S.Gür döneminde başlanan Stadyum hizmete açıldı.

128- 1952 İl Halk Kitaplığı açıldı.

129- 1952 Çukurova Elektrik A.Ş. kuruldu ve Termik Santral buna bağlandı.

130- 1953 Şehir Trafik lambalarıyla tanıştı.

131- 1954 SSK Hastanesinin ilk çekirdeği (Küçük bir dispanser şeklinde) kuruldu.

132- 1954 Trafik Bürosu açıldı.

133- 1956 Silifke- Mut- Karaman yolu asfaltlandı.

134- 1956 İl Çocuk Kitaplığı açıldı.

135- 1957 Çok önemli bir fabrika ATAŞ Şirketi kuruldu. ATAŞ ‘
ın teknolojisi ve yönetim şeklini birçok kişi ve kuruma örnek aldı. Fabrika ile aynı tel örgü içinde olan lojmanları da yine şehircilik, güvenlik, ısıtma, sosyal etkinlikler vb. konularda şehrin ilgisini çekti.

136- 1960 27 Nisan. Türkiye’nin en büyük, Akdeniz’in ilk 10 limanından biri ve Avrupa’nın 2. büyük tahıl silosu inşa edildi.

137- 1960 Mersin Verem Savaş Dispanseri açıldı.

138- 1961 Betik adlı bir sanat dergisi çıkmaya başladı.

139- 1963 Yeni bir imar planı hazırlandı.

140- 1966 Fener, 18 milden görünen, 10 saniyede 32 şimşek çakan son halini aldı.

141- 1967 SSK hastanesi binası hizmete açıldı.

142- 1968 3 Mart. TRT Çukurova Bölge Radyosu yayına başladı.

143- 1968 Akdeniz Gübre Sanayi A.Ş. kuruldu.

144- 1968 27/ 28 Aralık gecesi bir buçuk aydır yağan yağmur nedeniyle büyük bir sel felaketi yaşandı. Müftü Deresi kenarındaki bazı evler yıkıldı. Silifke’den Tarsus’a kadar birçok dağ ve ova köyleri, tarla ve bahçeler hasar gördü. Bir kaç kişi öldü.

145- 1969 Soda Sanayi A.Ş. kuruldu.

146- 1969 İçel Şenlikleri yapıldı. 1994 Yılına kadar adı, niteliği, zamanı değiştirilerek, ara verilerek denendi ve sonunda vazgeçildi.

147- 1970 Eski yapıların yıkılıp yerine küçük balkonlu, rüzgâr ve güneş hesabı yapılmadan, şehrin imarı görmemezlikten gelinerek apartman dikme maratonu başladı.

148- 1972 Şehir imar tadilatı yapıldı.

149- 1972 Kan Merkezi açıldı.

150- 1972 Çimsa Çimento Sanayi A.Ş. kuruldu.

151- 1973 Anadolu Cam Sanayi A.Ş. kuruldu.

152- 1977 4 Ocak. Mersin’ linin gönlündeki, unutamadığı anılarının yaşadığı “Halkevi” binası Kültür merkezi yapılacağı müjdesi ile Kültür bakanlığına devredildi.

153- 1978 29 Mayıs. Şehrin gerdanındaki “Gümrük Meydanı” yıkıldı. “Yeni Cami” yıkıldı. Yerine betonlarının yapımına başlandı. (Beton caminin adı “Ulu Cami” oldu).

154- 1979 Çimsataş Çukurova İnşaat Makinaları A.Ş. ve Kromsan Soda Sanayi A.Ş. kuruldu.

155- 1980 Yeni bir Kent nazım planı yapıldı.

156- 1980 Şehir konteyner taşımacılığının Orta Doğudaki en büyük merkezlerinden biri haline geldi.(Yanlış politikalar sonunda birkaç yılda söndü.)

157- 1980 Deniz kıyılarının yağmalanmasına başlandı.

158- 1983 12 Kasım. Mersin’de serbest bölge kurulması Bakanlar Kurulunda kararlaştırıldı.

159- 1984 Devlet Hastanesi (1950 de Memleket Hastanesi adı değişmişti) yeni binasına taşındı.

160- 1985 25 Ekim. Türk Diabet Cemiyeti Mersin şubesi kuruldu. (Sonradan hastane haline gelen “Diabet Merkezi” ne dönüştü)

157- 1985 Mersin ne önemli bir yerleşim yeri açan, göçü hızlandıran "Güneykent" projesine başlandı.

158- 1986 Halen kullanılmakta olan Otogar açıldı.

159- 1986 01 Temmuz.. MESBAŞ Mersin Serbest Bölge İşleticisi A.Ş. kuruldu.

160- 1987 23 Şubat. Türkiye’nin en büyük, en görkemli ve en kısa zamanda inşa edilen camilerinden biri olan “Muğdat Camii” inşaatına başlandı. (10.000 kişinin namaz kılabileceği büyüklükte, olup işyeri, sağlık ocağı, aşevi, kütüphane, konferans salonu, banyo, vb. birimleri içermektedir)

161- 1987 "Akbelen" toplu konutları inşaatına başlandı.

162- 1987 Masa başında çizilmiş ve kararlaştırılmış olan 52 katlı gökdelen inşaatına başlandı.

163- 1988 18 Ekim, Eski Mersin’in, Uray Caddesinin sembolü olan, ticaret, yazıhane, İş adamı kelimelerinin ilk çağrıştırdığı yer olan Azak Han artık tamamen yıkıldı. Oysa yıkımından üç tam yıl önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 1394 sayılı karar gerekçesi aynen şöyle idi.“ Azak Han; hem üzerinde olduğu köşe parselinde etkileyici bir cephe ve kütle anlatımı sergilemekte, hem de etkileyici iç avlusu ve onu çevreleyen cepheleri ile sadece Mersin’de değil, diğer kentlerde de, az rastlanır bir olgu olduğuna, Mersin’de genelde tarihi değer taşıyan yapılar gelişme baskısına dayanamayıp kaybolduğundan, söz konusu eser hem bu açıdan, hem de kendi türünün az rastlanan örneklerinden birisi olması açısından korunması gerekli olduğuna”

164- 1989 “
İçel Sanat Kulübü” derneği kuruldu. Çok kısa zamanda Türkiye’nin sanatla, kültürle ilgilenen her kesiminin yakından izlediği büyük bir dernek haline geldi. Toplum baskısı ve üyelerin sorumluluk anlayışı felsefe, arkeoloji, Yumuktepe kazılarına destek vermek, kültür ağırlıklı geziler ve dağcılık, paraşütçülük, eski mersin evlerinin restorasyonu benzeri birçok sanat dışı konuları da omuzlamasını gerektirdi.

165- 1990 nüfus 422 357 olarak tespit edildi.

166- 1991 Nazım planı tadilatı yapılarak 2010 yılı makro formu belirlendi Bütün makro, mikro ve diğer planlar, projeler sonunda iç içe geçmiş, beton, beton, beton, havasız, karmakarışık bir şehir ortaya çıkartıldı.

167- 1992 28 Şubat. Balkanların, Orta Doğunun ve yakın Asya’nın en yüksek binası 52 katlı “Metropol” iş merkezi hizmete açıldı.

168- 1992 9 Mart. Eski adı Halkevi olan binada 46 yıl sonra yeniden “Madam Butterfly Operası” seslendirildi “Kültür Merkezi Binası” nın ve Türkiye’de dördüncüsü olan “Mersin Opera ve Balesi”nin açılışı yapıldı.

169- 1992 15 Mayıs. Bu günkü Toptancı hal kompleksi hizmete açıldı.

170- 1992 12 Ekim “Atatürk Evi” müzesi açıldı.

171- 1992 10 Kasım. Çok kısa zamanda Türkiye’nin en saygın ve etkin bir Üniversitesi olmasıyla Mersin’ linin gurur duyduğu. Mersin Üniversitesi açıldı.

172- 1992 Mersin – Tarsus Organize Sanayi bölgesi yer seçimi ve kamulaştırması yapıldı.

173- 1992 FM kanalından yayın yapan özel radyolar açıldı.

174- Prof. Veli Sevin başkanlığında Yumuktepe kazılarına tekrar başlandı.

175- 1993 2 Eylül. Mersin Büyük Şehir Belediyesi kuruluşu Resmi Gazete de yayınlandı.

176- 1994 27 Mart. Yerel seçimler ile Büyük şehir Belediyesi ve Üç yeni belediyenin başkanları seçildiler.

177- 1994 Yat limanı inşaatına başlandı.

178- 1994 SSK hastanesi ek binası yapıldı.

179- 1995 Özel, yerel tv istasyonları yayına başladı.

180- 1998 27 Haziran Adana’da can kaybına neden olan deprem Mersin’de birçok evde çatlamalara yol açtı.

181- 2000 Nevit Kodallı Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi açıldı.

182- 2000 Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu açıldı.

183- 2002 Mersin Uluslararası Müzik Festivali nin (merfest.org)birincisi yapıldı.

184- 2002 İçel ilinin adı Mersin oldu.

Kronolojik Mersin Tarihi - Ziya AYKIN (Bu çalışma o zamanki adıyla İçel Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası' bülteninin Mart - Nisan 2001 sayısında yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder